HIV (AIDS) NEDİR? NEDENLERİ? BELİRTİLERİ? KORUNMA YOLLARI VE TEDAVİSİ? AIDS çağın en ciddi ve ölümcül hastalıklarından biridir. Hastanın bağışıklık sisteminin çökmesine sebep olan AIDS, vücuda giren HIV virüsü nedeniyle oluşmaktadır. Toplumda yer alan birçok yanlış bilgi sebebiyle önyargılara, dışlanmaya maruz kalan AIDS hastaları ve hastalıkla ilgili bilinmesi gereken temel bilgiler yazımızda mevcuttur. AIDS'in nedenleri, belirtileri, korunma ve bulaşma yolları detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Bağışıklık sistemi insan vücudunu ayakta tutan, hastalıklara karşı dirençli olmasını sağlayan bir sistemdir. Başka bir ifadeyle bir canlıda oluşabilecek hastalıklara karşı koruma yapan, patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok etmeye çalışan işlemlerin bütünüdür. Bu olağanüstü dengenin herhangi bir nedenle bozulması, zayıflaması, direncin azalması gibi birçok hastalığın vücudumuza gelip yerleşmesi için en uygun zamanlardır. Zaten zayıf olan vücut direnci gelen bu hastalık karşısında mücadele edemez. Vücuda girdiğinde bağışıklık sistemini yerle bir eden virüslerden biri HIV'dir. HIV ise insanlık tarihinde bu güne kadar birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olan AIDS gibi ciddi bir hastalığın oluşma sebebidir. AIDS, HIV enfeksiyonunun son aşamasıdır ve genellikle ölümle seyreden tehlikeli bir hastalıktır. HIV virüsünün en kötü yanı kana bulaşıktan sonra uzun yıllar belirti vermemesidir. Kişinin kendini iyi hissettiği ve hiçbir şekilde belirti vermeyen bu süreç içerisinde hastalığın temelleri çoktan atılmış olabilmektedir. AIDS NEDİR? HIV vücuda girdiğinde hastalıklara karşı direnç göstermemizi sağlayan bağışıklık sistemini yavaş yavaş yok eder ve soğuk algınlığı gibi hafif bir hastalığa bile direnç gösteremeyecek hale getirir. Vücut enfeksiyonlara ve daha birçok hastalığa karşı korunamaz. Kadınlarda ve erkeklerde her yaşta ortaya çıkabilen AIDS iste HIV enfeksiyonunun son aşamasıdır. HIVvirüsünün en kötü yanı vücuda girdikten sonra uzun yıllar bile belirti vermemesidir. Kanında HIV taşıyan kişiye HIV pozitif denir ve HIV pozitif birinin 8-10 yıl bile AIDS'e yakalanmadığı görülmüştür. Bu virüs vücuda girdikten sonra kişi kendini iyi hissedebilir, herhangi bir şikayet ve bulgu görülmez. Ancak yapılan kan tetkikleriyle virüsün vücutta olup olmadığı kesinleşebilir. Bulaşmanın tahmin edildiği zamandan 14 gün sonrasında en erken olarak HIV DUO ULTRA testi ile en doğru ve güvenli sonuç bulunur. Bu test BULGU LABORATUVARINDA MİNİ VİDAS cihazı ile 3 saat içerisinde güvenli bir şekilde sonuç vermektedir. AIDS'in BELİRTİLERİ NELERDİR? HIV'in bulaştıktan sonra hemen AIDS hastalığı oluşturmadığını ve uzun yıllar herhangi bir belirti vermediğini yazımızın giriş kısmında anlatmıştık. Virüs bulaştıktan sonra kişinin vücudunun direncine, yaşam koşullarına bağlı olarak hastalık hemen de oluşabilir, birkaç yıl sonra da ortaya çıkabilir. Virüs vücuda girdiğinde ilk olarak kan hücrelerine yerleşir ve burada gittikçe çoğalır. Zarar gören kan hücrelerinin sayısı azaldıkça vücudun bağışıklık sistemi ve savunma mekanizması tamamen çöker. Bağışıklık sistemi çöken bir insan çok çabuk hasta olur ve en basit hastalıklarla bile mücadele edemeyecek hale gelir. Lenf bezlerinde büyüme, akciğer hastalıkları, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, ağız ve çenede uçuk, yara ve lekeler; ishal, uzun süreli kırgınlık, halsizlik, öksürük, aşırı kilo kaybı ve gece terlemeleri AIDS'in bilinen en genel belirtileri arasında yer almaktadır. Ek olarak pamukçuk, tüberküloz ve mantar hastalıkları gibi enfeksiyonların aynı anda görülmesi de AIDS'in varlığını düşündürmelidir. Kesin tanı ise BULGU LABORATUVARINDA 14. GÜNDEN İTİBAREN YAPILAN HIV DUO ULTRA TESTİ ile konulabilir. AIDS'in BULAŞMA YOLLARI NELERDİR? HIV'in bulaşması için vücut sıvılarının doğrudan teması gerekmektedir. Bunlar cinsel ilişki sırasında sperm veya cinsel sıvılar üzerinden, kan yoluyla ve anneden bebeğe süt yoluyla gerçekleşen bulaşma şekilleridir. Genital bölgedeki hastalıklar, gonore (bel soğukluğu) ve klamidya gibi cinsel hastalıklar bu bölgelerde yaralara yol açtığı için HIV'in bulaşma riskini de artırmaktadırlar. Virüs anal, oral ve vajinal ilişki esnasında bulaşabilir. Atlamamamız gereken önemli bir nokta da korunmasız anal ilişki esnasında HIV bulaşma riski, korunmasız vajinal ilişkiden daha yüksektir. Şu an dünyada HIV'in en yaygın bulaşma şeklinin homoseksüel cinsel ilişki olması da bu bilgiyi doğrulamaktadır. Olası bir bulaş riskinde 14. günden itibaren HIV DUO ULTRA testi ile tanı konabilmektedir. AIDS'ten Korunma Yolları Nelerdir? Bulaşma yollarını anlattığımız AIDS'in korunma yolları da buna paralel şekilde oluşmuş yöntemlerdir. Kesinlikle korunmasız cinsel ilişkiye girilmemelidir. Prezervatifin güvenilir bir yöntem olmadığını bilmeli sağlam olmasına dikkat edilmelidir. Cinsel ilişki esnasında kayganlaştırıcı gibi prezervatife zarar veren maddeler kullanılmamalıdır. Herhangi bir nedenle kan nakli yaptırmak zorundaysanız, AIDS testi yapılmamış, kontrolsüz kan kesinlikle kullanılmamalıdır. HIV pozitif biri, test sonucunu gördükten sonra hiçbir şekilde kan bağışı yapmamalıdır. Daha önce kullanılmış iğne, şırınga, makas, cerrahi alet, jilet, akapunktur ve diş hekimliği malzemeleri tekrar kullanılmamalıdır. güzellik merkezlerinde yapılan manikür ve pedikür benzeri işlemlerde kullanılan malzemelerin dezenfekte edildiğinden emin olunmalı; temizliğinden şüphe edilen yerlerde bu tarz işlemler yaptırılmamalıdır. AİDS tanısı mutlaka en ileri yöntem olan hıv duo testi ile yapılmalıdır,hıv duo ultra testi ankara bulgu laboratuvarında 3 saat içinde sonuçlanmaktadır. AIDS'in TANISI HIV virüsünün tanısında en erken ve en önemli antijen p24'tür. Serumda saptanan bir replikasyon markırıdır. HIV DUO ULTRA TESTİ ile bu antijen saptanmakta aynı zamanda HIV1/2 antikoru bakılarak combo test olarak en erken sürede sonuç verilebilmektedir. Yine HIV RNA PCR tekniğiyle doku ve kandaki virüsün en erken gösterilebilmesi en duyarlı yöntemdir. 10. GÜNDEN İTİBAREN BAKILABİLMEKTEDİR. LABORATUVARIMIZDA HIV PCR VE HIV DUO ULTRA testleri yapılmaktadır . HIV DUO ULTRA TESTİ 3 SAATTE SONUÇLANMAKTADIR. AIDS'in TEDAVİSİ NEDİR? Günümüzde ilerlemiş tıpa ve gelişmiş teknolojiye rağmen AIDS için geliştirilmiş bir tedavi yöntemi veya aşı bulunmamaktadır. Uygulanan tedaviler ancak hastanın ömrünü uzatmak ve yaşam kalitesini yükseltmek yönündedir. Genel olarak iki amaçlı tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Birincisi direkt HIV virüsü üzerinde etki eden ve virüsün çoğalmasını engellemeye yarayan ilaç tedavisi; ikincisi ise hastalık esnasında meydana gelen fırsatçı enfeksiyonlara ve kansere karşı mücadele eden ilaç tedavisidir. HIV DUO ULTRA TESTİ İLE HIV- AİDS tanısı en kısa sürede ve güvenli olarak Bulgu Laboratuvarında konulmaktadır. CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR tanısı LABORATUVARIMIZDA 3 SAAT İÇİNDE KAN TESTLERİ ÇALIŞILMAKTA HIV DUO ULTRA TESTİ İLE HIV VİRUSUNU EN HIZLI VE EN GÜVENİLİR TANISI KONABİLMEKTEDİR .HEM P 24 ANTİJENİ VE HEMDE HIV 1-2 ANTİKORUNA BAKILABİLMEKTEDİR. 14. GÜNDEN SONRA TANI KONULABİLMEKTEDİR. HIV DUO ULTRA TESTİ HBS AG ANTİ HBS AB ANTİ HCV VDRL TPHA SİFİLİZ 6 LI PAKET OLARAK İNDİRİMLİ OLARAK BAKILMAKTADIR Ayrıca Eğer AKINTI, Ağrı,yanma,batma gibi şikayetlerimiz varsa bakteriyel nedenlerle olabilen enfeksiyonlar CHLAMYDYA ÜREOPLAZMA MYCOPLAZMA GÖNORETESTLERİ İDRAR VE SÜRÜNTÜDEN TANISI KONULMAKTADIR. Bulgu Laboratuvarımızın uzman kadrosunda bilgi alınız. Okunma Sayısı : 35881 07 Haziran 2020
HIV (AIDS) NEDİR? NEDENLERİ? BELİRTİLERİ? KORUNMA YOLLARI VE TEDAVİSİ? AIDS çağın en ciddi ve ölümcül hastalıklarından biridir. Hastanın bağışıklık sisteminin çökmesine sebep olan AIDS, vücuda giren HIV virüsü nedeniyle oluşmaktadır. Toplumda yer alan birçok yanlış bilgi sebebiyle önyargılara, dışlanmaya maruz kalan AIDS hastaları ve hastalıkla ilgili bilinmesi gereken temel bilgiler yazımızda mevcuttur. AIDS'in nedenleri, belirtileri, korunma ve bulaşma yolları detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Bağışıklık sistemi insan vücudunu ayakta tutan, hastalıklara karşı dirençli olmasını sağlayan bir sistemdir. Başka bir ifadeyle bir canlıda oluşabilecek hastalıklara karşı koruma yapan, patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok etmeye çalışan işlemlerin bütünüdür. Bu olağanüstü dengenin herhangi bir nedenle bozulması, zayıflaması, direncin azalması gibi birçok hastalığın vücudumuza gelip yerleşmesi için en uygun zamanlardır. Zaten zayıf olan vücut direnci gelen bu hastalık karşısında mücadele edemez. Vücuda girdiğinde bağışıklık sistemini yerle bir eden virüslerden biri HIV'dir. HIV ise insanlık tarihinde bu güne kadar birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olan AIDS gibi ciddi bir hastalığın oluşma sebebidir. AIDS, HIV enfeksiyonunun son aşamasıdır ve genellikle ölümle seyreden tehlikeli bir hastalıktır. HIV virüsünün en kötü yanı kana bulaşıktan sonra uzun yıllar belirti vermemesidir. Kişinin kendini iyi hissettiği ve hiçbir şekilde belirti vermeyen bu süreç içerisinde hastalığın temelleri çoktan atılmış olabilmektedir. AIDS NEDİR? HIV vücuda girdiğinde hastalıklara karşı direnç göstermemizi sağlayan bağışıklık sistemini yavaş yavaş yok eder ve soğuk algınlığı gibi hafif bir hastalığa bile direnç gösteremeyecek hale getirir. Vücut enfeksiyonlara ve daha birçok hastalığa karşı korunamaz. Kadınlarda ve erkeklerde her yaşta ortaya çıkabilen AIDS iste HIV enfeksiyonunun son aşamasıdır. HIVvirüsünün en kötü yanı vücuda girdikten sonra uzun yıllar bile belirti vermemesidir. Kanında HIV taşıyan kişiye HIV pozitif denir ve HIV pozitif birinin 8-10 yıl bile AIDS'e yakalanmadığı görülmüştür. Bu virüs vücuda girdikten sonra kişi kendini iyi hissedebilir, herhangi bir şikayet ve bulgu görülmez. Ancak yapılan kan tetkikleriyle virüsün vücutta olup olmadığı kesinleşebilir. Bulaşmanın tahmin edildiği zamandan 14 gün sonrasında en erken olarak HIV DUO ULTRA testi ile en doğru ve güvenli sonuç bulunur. Bu test BULGU LABORATUVARINDA MİNİ VİDAS cihazı ile 3 saat içerisinde güvenli bir şekilde sonuç vermektedir. AIDS'in BELİRTİLERİ NELERDİR? HIV'in bulaştıktan sonra hemen AIDS hastalığı oluşturmadığını ve uzun yıllar herhangi bir belirti vermediğini yazımızın giriş kısmında anlatmıştık. Virüs bulaştıktan sonra kişinin vücudunun direncine, yaşam koşullarına bağlı olarak hastalık hemen de oluşabilir, birkaç yıl sonra da ortaya çıkabilir. Virüs vücuda girdiğinde ilk olarak kan hücrelerine yerleşir ve burada gittikçe çoğalır. Zarar gören kan hücrelerinin sayısı azaldıkça vücudun bağışıklık sistemi ve savunma mekanizması tamamen çöker. Bağışıklık sistemi çöken bir insan çok çabuk hasta olur ve en basit hastalıklarla bile mücadele edemeyecek hale gelir. Lenf bezlerinde büyüme, akciğer hastalıkları, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, ağız ve çenede uçuk, yara ve lekeler; ishal, uzun süreli kırgınlık, halsizlik, öksürük, aşırı kilo kaybı ve gece terlemeleri AIDS'in bilinen en genel belirtileri arasında yer almaktadır. Ek olarak pamukçuk, tüberküloz ve mantar hastalıkları gibi enfeksiyonların aynı anda görülmesi de AIDS'in varlığını düşündürmelidir. Kesin tanı ise BULGU LABORATUVARINDA 14. GÜNDEN İTİBAREN YAPILAN HIV DUO ULTRA TESTİ ile konulabilir. AIDS'in BULAŞMA YOLLARI NELERDİR? HIV'in bulaşması için vücut sıvılarının doğrudan teması gerekmektedir. Bunlar cinsel ilişki sırasında sperm veya cinsel sıvılar üzerinden, kan yoluyla ve anneden bebeğe süt yoluyla gerçekleşen bulaşma şekilleridir. Genital bölgedeki hastalıklar, gonore (bel soğukluğu) ve klamidya gibi cinsel hastalıklar bu bölgelerde yaralara yol açtığı için HIV'in bulaşma riskini de artırmaktadırlar. Virüs anal, oral ve vajinal ilişki esnasında bulaşabilir. Atlamamamız gereken önemli bir nokta da korunmasız anal ilişki esnasında HIV bulaşma riski, korunmasız vajinal ilişkiden daha yüksektir. Şu an dünyada HIV'in en yaygın bulaşma şeklinin homoseksüel cinsel ilişki olması da bu bilgiyi doğrulamaktadır. Olası bir bulaş riskinde 14. günden itibaren HIV DUO ULTRA testi ile tanı konabilmektedir. AIDS'ten Korunma Yolları Nelerdir? Bulaşma yollarını anlattığımız AIDS'in korunma yolları da buna paralel şekilde oluşmuş yöntemlerdir.
AIDS'in TANISI HIV virüsünün tanısında en erken ve en önemli antijen p24'tür. Serumda saptanan bir replikasyon markırıdır. HIV DUO ULTRA TESTİ ile bu antijen saptanmakta aynı zamanda HIV1/2 antikoru bakılarak combo test olarak en erken sürede sonuç verilebilmektedir. Yine HIV RNA PCR tekniğiyle doku ve kandaki virüsün en erken gösterilebilmesi en duyarlı yöntemdir. 10. GÜNDEN İTİBAREN BAKILABİLMEKTEDİR. LABORATUVARIMIZDA HIV PCR VE HIV DUO ULTRA testleri yapılmaktadır . HIV DUO ULTRA TESTİ 3 SAATTE SONUÇLANMAKTADIR.
AIDS'in TEDAVİSİ NEDİR? Günümüzde ilerlemiş tıpa ve gelişmiş teknolojiye rağmen AIDS için geliştirilmiş bir tedavi yöntemi veya aşı bulunmamaktadır. Uygulanan tedaviler ancak hastanın ömrünü uzatmak ve yaşam kalitesini yükseltmek yönündedir. Genel olarak iki amaçlı tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Birincisi direkt HIV virüsü üzerinde etki eden ve virüsün çoğalmasını engellemeye yarayan ilaç tedavisi; ikincisi ise hastalık esnasında meydana gelen fırsatçı enfeksiyonlara ve kansere karşı mücadele eden ilaç tedavisidir. HIV DUO ULTRA TESTİ İLE HIV- AİDS tanısı en kısa sürede ve güvenli olarak Bulgu Laboratuvarında konulmaktadır. CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR tanısı LABORATUVARIMIZDA 3 SAAT İÇİNDE KAN TESTLERİ ÇALIŞILMAKTA HIV DUO ULTRA TESTİ İLE HIV VİRUSUNU EN HIZLI VE EN GÜVENİLİR TANISI KONABİLMEKTEDİR .HEM P 24 ANTİJENİ VE HEMDE HIV 1-2 ANTİKORUNA BAKILABİLMEKTEDİR. 14. GÜNDEN SONRA TANI KONULABİLMEKTEDİR. HIV DUO ULTRA TESTİ HBS AG ANTİ HBS AB ANTİ HCV VDRL TPHA SİFİLİZ 6 LI PAKET OLARAK İNDİRİMLİ OLARAK BAKILMAKTADIR Ayrıca Eğer AKINTI, Ağrı,yanma,batma gibi şikayetlerimiz varsa bakteriyel nedenlerle olabilen enfeksiyonlar CHLAMYDYA ÜREOPLAZMA MYCOPLAZMA GÖNORETESTLERİ İDRAR VE SÜRÜNTÜDEN TANISI KONULMAKTADIR. Bulgu Laboratuvarımızın uzman kadrosunda bilgi alınız.